According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.
A panel of experts discussed the plan.
- Uzmanlardan oluşan bir kurul planı tartıştı.
Polish specialists work in Africa.
- Polonyalı uzmanlar Afrika'da çalışıyorlar.
Dieticians are experts in the food industry.
- Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
He refused to ask for advice from experts.
- Uzmanlardan tavsiye istemeyi reddetti.
We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
- Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
I'm not a specialist.
- Ben bir uzman değilim.
Tom is an authority on jazz.
- Tom, cazda bir uzmandır.
He's an authority in his field.
- O, alanında bir uzmandır.
Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
- Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
You need a professional to translate this.
- Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
Don't you trust the weathermen?
- Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz?
For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.
- Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
The judges haven't yet picked the best book.
- Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.
Tom certainly is a poor judge of character.
- Tom kesinlikle kötü bir karakter uzmanı.
We are looking for someone who is proficient in French.
- Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.
Which foreign language are you most proficient in?
- En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?