uzaklaştırarak

listen to the pronunciation of uzaklaştırarak
Türkisch - Englisch
estranging
present participle of estrange
making one feel out of place or alienated; "the landscape was estranging
uzaklaş
(Bilgisayar) zoom out
uzaklaş
went away
uzaklaş
go away

Go away now and I'll forget this happened. - Şimdi uzaklaş ve ben bu olanı unutacağım.

Pick up your things and go away. - Eşyalarını al ve uzaklaş.

uzaklaş
gone away
uzaklaş
walk away

All she could do was watch him walk away. - Onun bütün yapabildiği onun uzaklaşmasını izlemekti.

I think it's time for me to walk away from this mess. - Sanırım bu kargaşadan uzaklaşmamın zamanıdır.

uzaklaş
avaunt
uzaklaş
digress

After digressing, he returned to the subject. - Konudan uzaklaştıktan sonra konuya geri döndü.

uzaklaştırarak
Favoriten