tutuklanma

listen to the pronunciation of tutuklanma
Türkisch - Englisch

Definition von tutuklanma im Türkisch Englisch wörterbuch

tutukla
apprehend

The policeman apprehended the murderer and handcuffed him. - Polis katili tutukladı ve onu kelepçeledi.

Tom was apprehended in Boston. - Tom Boston'da tutuklandı.

tutuklanmak
(Fiili Deyim ) arrest for
tutukla
take into custody
Tutuklanmak
get arrested
tutukla
arrest
tutukla
impound
tutukla
apprehended

The criminals have all been apprehended. - Suçluların hepsi tutuklandı.

The criminal was apprehended by an off-duty policeman. - Suçlu görev dışı polis memuru tarafından tutuklandı.

tutuklanmak
be under arrest
tutuklanmak
law to be arrested, be under arrest
Türkisch - Türkisch
Tutuklanmak işi
Tutuklanmak işi: "Babasının tutuklanmasıyla tayinin geri kalması kaygısı artık var değil."- H. E. Adıvar
tutuklanmak
Tutuklama işine konu olmak
tutuklanmak
Tutuklamak işine konu olmak
tutuklanma
Favoriten