trafik

listen to the pronunciation of trafik
Türkisch - Englisch
traffic

You must obey the traffic rules. - Trafik kurallarına riayet etmelisin.

We should observe our traffic rules. - Trafik kurallarına uymalıyız.

trafik cezası
ticket

The policeman gave Tom a ticket for reckless driving. - Polis Tom'a dikkatsiz sürüşü için trafik cezası kesti.

The police officer wrote Tom a ticket. - Polis, Tom'a bir trafik cezası yazdı.

trafik işareti
traffic sign; road sign
trafik işareti
traffic sign
trafik sıkışıklığı
traffic jam

The traffic jam caused me to be late for the meeting. - Trafik sıkışıklığı toplantıya geç kalmama neden oldu.

Had they left a little earlier, they would have avoided the traffic jam. - Biraz daha erken çıksalar, trafik sıkışıklığını atlatırlar.

trafik cezası almak
Get a (traffic penalty) ticket
trafik dersi
driving lesson
trafik güvenliği
Traffic security
trafik kazaları
traffic accidents
trafik kazası
Traffic accident, car accident, car crash
trafik çevirmesi
traffic pullover
trafik adası
traffic island
trafik akışı
traffic flow
trafik birimi
traffic unit
trafik gürültüsü
traffic noise
trafik hacmi
traffic flow
trafik hacmi
traffic volume
trafik idare ofisi; ulaştırma yönetim ofisi
(Askeri) traffic management office; transportation management office
trafik işareti
road sign, traffic sign
trafik işaretleri
traffic signs
trafik işaretleri dikme
posting signs
trafik kapasitesi
traffic capacity
trafik kazalarındaki ölü sayısı
the toll of the road
trafik kazası
road accident
trafik kazası
traffic accident
trafik kuralları
traffic regulations
trafik kuralları el kitabı
highway code
trafik lambası
traffic light, traffic signal
trafik lambası
traffic light

Our town has only one traffic light. - Kasabamızda yalnızca bir trafik lambası var.

trafik lâmbası
beacon
trafik mühendisliği
traffic engineering
trafik polisi
traffic police; traffic policeman
trafik polisi
traffic policeman
trafik polisi
(hız kontrolü yapan) speedcop
trafik sayımı
traffic count
trafik suçu
traffic offense
trafik suçu işleyen kimse
traffic offender
trafik sıkışmazsa
barring traffic jam
trafik sıkışıklığı
backup
trafik sıkışıklığı
traffic block
trafik tıkanması
traffic jam
trafik tıkanması
traffic congestion
trafik tıkanıklığı
traffic congestion
trafik tıkanıklığı nedeniyle oluşan kuyruk
tailback
trafik yoğunluğu
traffic density
trafik yönetmeliği
traffic regulations
trafik yönlendirme
(Bilgisayar) traffic redirection
trafik yönlendirme
trafic divert
trafik yük kontrolü
(Askeri) traffic load control
trafik yükü
traffic load
trafik ışıkları
dummy
trafik ışığı
traffic light, stoplight
trafik şeridi
traffic lane, lane
trafik şeridi
traffic lane
transit trafik
through traffic
düzgün trafik
smooth traffic
online trafik
online traffic
zincirleme trafik kazası
pileup
ışıklı trafik işareti
traffic light
Askeri Trafik Yönetim Komutanlığı
(Askeri) Military Traffic Management Command
Askeri Trafik İdare Komutanlığı Komutanı
(Askeri) Commander, Military Traffic Management Command
Askeri Trafik İdare Komutası Ulaştırma İstihkam Teşkilatı
(Askeri) Military Traffic Management Command Transportation Engineering Agency
Deniz piyade hava trafik kontrol ve iniş sistemi
(Askeri) Marine air traffic control and landing system
Hava Nakliye Tanker Birliği; hava alanı trafik sahası
(Askeri) Airlift Tanker Association; airport traffic area
Hava Trafik Kontrol Radar İşaret Sistemi
(Askeri) Air Traffic Control Radar Beacon System
ağır trafik
heavy traffic
büyük trafik kazası
prang
geliştirlimiş travma yönetimi; hava hedef malzemeleri; trafik ölçüm tahsisi
(Askeri) advanced trauma management; air target material; assign traffic metering
gemi trafik servisi
(Askeri) vessel traffic service
girdi/çıktı trafik denetimi
input/output traffic control
görüşme yoluyla barış; ana trafik kanalı
(Askeri) peace through confrontation; primary traffic channel
hava hedef haritası; Hava Tehditleri Konferansı ; hava trafik kontrolü (ya da ko
(Askeri) air target chart; Air Threat Conference; air traffic control; air transportable clinic (USAF)
hava rotası trafik kontrol merkezi
(Askeri) air route traffic control center
hava trafik denetim hizmetleri
(Hukuk) air traffic control services
hava trafik hizmeti; terminal hizmeti tahsisi
(Askeri) air traffic service; assign terminal service
hava trafik hizmetleri
(Hukuk) air traffic services
hava trafik kontrol kısmı
(Askeri) air traffic control section
hava trafik kontrol merkezi; Antiterörizm Koordinasyon Komitesi
(Askeri) air traffic control center; Antiterrorism Coordinating Committee
hava trafik kontrol ve iniş sistemi
(Askeri) air traffic control and landing system
hava trafik kontrolü
air traffic control
hava trafik kontrolü tahsis edilmiş hava sahası
(Askeri) air traffic control assigned airspace
hava trafik yönetimi
(Hukuk) air traffic management
hızlı trafik
express traffic
kariyer hava trafik kontrol merkezi
(Askeri) carrier air traffic control center
kavşak trafik polisi
pointsman
kavşak trafik polisi
point policeman
kavşak trafik polisi
policeman on point duty
kesintisiz trafik
through traffic
mekik trafik
shuttle traffic
meydan trafik bölgesi
(Havacılık) aerodrome traffic zone
meydan trafik paterni
(Havacılık) aerodrome traffic circuit
meydan trafik paterni usulleri
(Askeri) aerodrome circling procedure
meydan trafik çevirimi
(Havacılık) aerodrome traffic circuit
motorlu trafik polisi
speedcop
müşterek ulaştırmayı düzenleme maksatlı trafik akış ve analiz sistemi
(Askeri) joint flow and analysis system for transportation
radarlı trafik kontrolü
radar trap
savunma trafik idare yönetmeliği
(Askeri) defense traffic management regulation
silahların kontrolünde uluslar arası trafik
(Askeri) international traffic in arms regulation (coassembly)
taktik hava trafik kontrolü
(Askeri) tactical air traffic control
tali trafik kanalı
(Askeri) secondary traffic channel
tali trafik kanalı tahsisi
(Askeri) assign secondary traffic channels
tehlikeli hava trafik raporu
(Askeri) hazardous air traffic report
tek yön trafik [aut.]
one way traffic
trafik kazası
{i} wreck

I just wrecked my car in a traffic accident. - Az önce bir trafik kazasında arabamı mahvettim.

yapay trafik
artificial traffic
yerel trafik
local traffic
yolcu trafik hizmetleri
(Havacılık) ground handling services
yoğun trafik
heavy traffic
çift yönlü trafik
two way traffic
Türkisch - Türkisch
Seyrüsefer
Ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt araçları tarafından kullanılması, seyrüsefer
Ulaşım yollarında bulunan taşıt ve yayaların tümü: "Trafik, Bankalar Caddesi'nin ağzından Taksim doğrultusuna aralıksız boşalıyor."- A. İlhan. Önemli görevlerde bulunan kişilerin bir yere gidiş gelişi
Ulaşım yollarında bulunan taşıt ve yayaların tümü
Ulaşım araçlarının yola çıkması için gerekli işlemleri yapan ve ulaşım yollarını denetleyen resmî kurum veya görevli kişiler
Önemli görevlerde bulunan kişilerin bir yere gidiş gelişi
trafik akımı
Trafik akışı
trafik akışı
Trafikteki araçların kurallara uygun bir biçimde sıkışıklığa sebebiyet vermeden yürümesi, hareket etmesi trafik akımı
trafik işaretleri
Trafiği düzenlemek amacıyla gerekli yerlere konulan özel işaretli levhaların tümü
trafik müfettişi
Trafiği düzenleme konusunda polislere yardımcı olan ve bu işi fahrî olarak yapan kimse
trafik şeridi
Taşıtların bir dizi hâlinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun işaretle ayrılmış bir bölümü
BÖLGE TRAFİK
(Hukuk) Karayollarının belli kısımlarındaki trafik işiyle ilgili olmak üzere oluşturulan trafik zabıtası
trafik
Favoriten