to search, examin, try

listen to the pronunciation of to search, examin, try
Englisch - Türkisch

Definition von to search, examin, try im Englisch Türkisch wörterbuch

explore
{f} keşfetmek

Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir. - Children like to explore. This can be dangerous.

O, ıssız ada keşfetmek istiyor. - He wants to explore the uninhabited island.

explore
{f} (keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşmak
explore
(Bilgisayar) keşfetme

Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum. - I want to explore the world and go on an adventure.

Mary dağı keşfetmeye gitti. - Mary has gone off to explore the mountain.

explore
(Bilgisayar) açınsamak
explore
açımlamak
explore
araştırmak
explore
dikkatle incelemek
explore
inceleme gezisi yapmak
explore
keşfe çıkmak
explore
keşfet

Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler. - The explorers discovered a skeleton in the cave.

Issız adayı keşfetmeyi umuyor. - He hopes to explore the uninhabited island.

explore
{f} (bir konuyu) araştırmak, incelemek
explore
(Tıp) İnceden inceye muayene etmek
explore
araştır/keşfet
explore
{f} kontrol etmek
explore
{f} muayene etmek
explore
(Biyoloji) araştır

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı. - The explorers began to suffer from a severe lack of food.

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar. - The geologists explored for oil on our farm.

Englisch - Englisch
{v} explore
{v} explorate