to reveal secret information

listen to the pronunciation of to reveal secret information
Englisch - Türkisch

Definition von to reveal secret information im Englisch Türkisch wörterbuch

leak
{f} akmak
leak
{i} sızıntı

Petrol boru hattı sızıntı yapıyor. - The oil pipeline is leaking.

Çatıda bir sızıntı var. - There's a leak in the roof.

leak
çatlak

Fincanda çatlaklar vardı bu nedenle içecek dışarı sızdı. - There were cracks in the cup so the drink leaked out.

Kupada bir çatlak var bu yüzden içindekiler sızıyor. - There's a crack in the cup so the contents are leaking.

leak
su almak
leak
(gaz/vb.) sızıntı
leak
(gaz/vb.) sızdırmak
leak
(haber/vb.) sızma
leak
{f} sızdır

Şu su borusu sızdırır. - That water pipe leaks.

Birisi düşmana sırrı sızdırdı. - Someone leaked the secret to the enemy.

leak
Altını ıslatmak
leak
su sızdıran delik veya yara
leak
cereyanda sızıntı veya sızıntının yeri
leak
sırrın dışarıya sızması
leak
{f} out (sır)
leak
{f} sız

Tom sızdıran musluğu tamir etti. - Tom fixed the leaky faucet.

Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi. - Tom spent all day trying to fix the leak in the roof.

leak
out ile dışarı sızmak
leak
ifşa olunmak leakage sızıntı
leak
(isim) sızıntı, sızma, kaçak
leak
{f} sızdırmak, kaçırmak; sızmak: The tire is leaking air. Lastik hava kaçırıyor
leak
{f} kaçak yapmak
Englisch - Englisch
leak

Someone must have leaked it to our competitors that the new product will be out soon.

to reveal secret information

    Silbentrennung

    to re·veal se·cret in·for·ma·tion

    Türkische aussprache

    tı rivil sikrıt înfôrmeyşın

    Aussprache

    /tə rēˈvēl ˈsēkrət ənˈfôrˈmāsʜən/ /tə riːˈviːl ˈsiːkrət ɪnˈfɔːrˈmeɪʃən/
Favoriten