Söylenti gerçek oldu.
 - The rumor proved true.
Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.
 - I don't know the origin of the rumor.
Tom ve Mary hakkında dedikodular duydum.
 - I've heard rumors about Tom and Mary.
Orada saklı hazineler olduğu dedikodusu yapılıyor.
 - It is rumored there are treasures hidden there.