Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
 - There was a chain-reaction crash during rush hour.
Zırh giyen büyük bir çarpışmayla düşer!
 - He who wears armor falls with a big crash!
O, çarpışmada ölmedi, aslında kazadan önce bir kalp krizi geçirdi.
 - He did not die in the collision. Actually, he had a heart attack before crashing.
1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.
 - During the Depression in the 1930's, many wealthy people lost everything in the stock market crash.
Borsa niçin iflasa gitti.
 - Why did the stock market crash?
Sabahlamak için bir yere ihtiyacım var.
 - I need a place to crash.