to have one's status increased rapidly

Englisch - Türkisch

Definition von to have one's status increased rapidly im Englisch Türkisch wörterbuch
catapult: mancınık
catapult: katapult
catapult: (sapanla) fırlatmak
catapult: sapan
catapult: mancınık ile atmak
catapult: sapanla vurmak
catapult: {i} katapült (uçak)
catapult: (Askeri) FIRLATMA RAMPASI: Bir füze veya hava aracına yardımcı bir itme kaynağı temin eden yapı. Üzerinde seyri esnasında yapının füzeye hem yön hem hız vermesi gerekir; füzeye bir top namlusunun mermiye yaptığı aynı hizmeti görür
catapult: mancınıkla vur
catapult: {f} atmak
catapult: {i} uçak gövdesindeki fırlatma düzeneği
catapult: {f} fırlatmak
catapult: katapult,v.mancınık ile at: n.mancınık
catapult: {i} İng. sapan
catapult: (fiil) fırlatmak, atmak, vurmak
catapult: {i} fırlatma düzeneği ile ilgili

Englisch - Englisch

Definition von to have one's status increased rapidly im Englisch Englisch wörterbuch: catapult
She has been catapulted to the national scene following her selection by the candidate.
To have ones status increased rapidly: catapult

to have one's status increased rapidly

Silbentrennung

to have one's sta·tus in·creased rap·id·ly

tı häv wʌnz steytıs înkrist räpıdli

/tə ˈhav ˈwənz ˈstātəs ənˈkrēst ˈrapədlē/ /tə ˈhæv ˈwʌnz ˈsteɪtəs ɪnˈkriːst ˈræpədliː/

Historie

Favoriten