Englisch - Türkisch
Definition von to give something, that is part of a larger whole im Englisch Türkisch wörterbuch
- contribute
- katkıda bulunmak
Adil payına katkıda bulunmak zorundasın.
-You have to contribute your fair share.
Herkes katkıda bulunmakta özgürdür.
-Everyone is free to contribute.
- contribute
- {f} bağışta bulunmak
- contribute
- {f} katkıda bulunmak, -in payı olmak
- contribute
- {f} payı olmak
- contribute
- {f} (gazete, dergi v.b.'ne) yazı vermek
- contribute
- (Kanun) hizmet etmek
- contribute
- vermek (bağış olarak)
- contribute
- (Kanun) ödemeye iştirak etmek
- contribute
- -de payı olmak
- contribute
- katılmak
- contribute
- yazı hazırlamak
- contribute
- yazmak
- contribute
- katkıda bulun
Eğer sıkıldıysan, Tatoeba'ya katkıda bulunabilirsin.
-If you're bored, you can contribute to Tatoeba.
Ve herkes katkıda bulunma yeteneğine sahiptir.
-And everyone has the ability to contribute.
- contribute
- (fiil) vermek, bağışta bulunmak, katılmak, katkıda bulunmak, payı olmak; yazı vermek
- contribute
- dergi veya gazeteye yazı yazan kimse
- contribute
- contribute to yardım etmek
- contribute
- yardım eden kimse
- contribute
- katkıda bulunan kimse
- contribute
- katıl,katkıda bulun
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to give something, that is part of a larger whole im Englisch Englisch wörterbuch
- contribute
to give something, that is part of a larger whole
Silbentrennung
to give something, that I·s part of a larg·er wholeAussprache
Resimler
Historie
Favoriten