to flatter; to wheedle

listen to the pronunciation of to flatter; to wheedle
Englisch - Türkisch

Definition von to flatter; to wheedle im Englisch Türkisch wörterbuch

soap
sabun

Sabun gözlerimi acıttı. - The soap hurt my eyes.

Tom'un gözlerinde sabun var. - Tom got soap in his eyes.

soap
{i} TV, radyo melodram dizisi
soap
tv/radyo melodram dizisi
soap
sabun sürmek
soap
açmalık
soap
yağ çekmek
soap
sabunlamak
soap
{f} sabunla

Ellerini bir kalıp sabunla yıka. - Wash your hands with a bar of soap.

Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım. - Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.

soap
(fiil) sabunlamak
soap
katiyen
soap
süs
soap
soap bubble sabun köpüğü
soap
radyo veya televizyonda yayınlanan bir seri melodram
soap
soap dish sabunluk
soap
(Tıp) biohcem. Sabun
soap
(isim) sabun
soap
imkânsız
Englisch - Englisch
glaver
soap