to fill or impregnate with a perfume; to scent

Englisch - Türkisch

Definition von to fill or impregnate with a perfume; to scent im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

perfume

{i} parfüm

Tom, Mary'nin kullandığı aynı parfümü kullanıyor gibi kokuyor. - It smells like Tom is wearing the same perfume that Mary is.

Senin en sevdiğin parfüm nedir? - What's your favorite perfume?

perfume

parfümlemek

perfume

{f} parfümle

Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır. - Taxes on French perfumes have been increased in the United States.

perfume

{i} güzel koku

O parfüm güzel kokuyor. - That perfume smells good.

perfume

{f} parfüm sürmek

perfume

koku sür/kok

perfume

güzel koku/parfüm

perfume

{f} güzel koku vermek

perfume

{i} parfüm, esans; güzel koku

Englisch - Englisch

Definition von to fill or impregnate with a perfume; to scent im Englisch Englisch wörterbuch

perfume

Silbentrennung

to fill or im·preg·nate with a perfume; to scent