to draw to, or cause to tend to; esp

listen to the pronunciation of to draw to, or cause to tend to; esp
Englisch - Türkisch

Definition von to draw to, or cause to tend to; esp im Englisch Türkisch wörterbuch

attract
{f} cezbetmek
attract
{f} çekmek

Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar. - Children often cry just to attract attention.

Tom dikkat çekmek istemiyordu. - Tom didn't want to attract attention.

attract
cekici
attract
çek

Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler. - Negative electrons attract positive electrons.

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

attract
cazip

Senin önerin çok cazip ama onun hakkında düşünmek zorunda kalacağız. - Your offer is very attractive, but we will have to think about it.

Bu, bu tür bir cihaz için cazip bir fiyat. - It's an attractive price, for this sort of device.

attract
attractively güzel
attract
alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

attract
cazip attractive cazibeli
attract
cezbetmek attractile çekici
attract
alımlı surette attractiveness çekicilik
attract
cazibe

Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir. - This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.

Mary çok cazibeli bir kadın. - Mary is a very attractive woman.

Englisch - Englisch
attract