to catch fishers, catch by art, sift, fasten

listen to the pronunciation of to catch fishers, catch by art, sift, fasten
Englisch - Türkisch

Definition von to catch fishers, catch by art, sift, fasten im Englisch Türkisch wörterbuch

fish
balık

Gölde çok sayıda balık var. - There are a lot of fish in the pond.

Geçen Pazartesi balık tutmaya gittim. - I went fishing last Monday.

fish
{f} avlamak

Balık avlamak en sevdiğim hobimdir. - Fishing is my favorite hobby.

Balık avlamak için göllere gidiyor musun? - Do you go fishing on the lakes?

fish
(deyim) derya kuzusu
fish
(Hayvan Bilim, Zooloji) balıklar

Bu gölde çeşitli balıklar var. - This lake abounds in various kinds of fish.

Balıklar bugün ısırmıyorlar. - The fish aren't biting today.

fish
balık tutmak

Burada balık tutmak yasaktır. - Fishing is prohibited here.

Burada balık tutmak yasak. - Fishing is not allowed here.

fish
{f} balık avla

Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır. - Fishing is the only thing Tom wants to do.

Balık avlamak için göllere gidiyor musun? - Do you go fishing on the lakes?

fish
içinde balık avlamak
fish
seren berkitmek
fish
balıkbal
fish
up veya out ile arayıp
fish
{f} balık tutmak, balık avlamak
fish
{f} denizden çıkarmak
fish
{f} tutmak

Burada balık tutmak yasaktır. - Fishing is prohibited here.

Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor. - It is a fine day and I feel like going fishing.

fish
ağız aramak
fish
for ile aramak
fish
(isim) balık
fish
{i} (çoğ. fish, değişik türler için fish.es) balık
fish
(fiil) tutmak, avlamak, denizden çıkarmak, bulup çıkarmak, balığa çıkmak, araştırmak
fish
{f} araştırmak
fish
{f} balığa çıkmak

Tom babasıyla balığa çıkmaktan hiç keyif almadı. - Tom never enjoyed fishing with his father.

Bizimle balığa çıkmak istemediğinden emin misin? - Are you sure you don't want to go fishing with us?

Englisch - Englisch
{v} fish
to catch fishers, catch by art, sift, fasten
Favoriten