to be able; can

listen to the pronunciation of to be able; can
Englisch - Türkisch

Definition von to be able; can im Englisch Türkisch wörterbuch

may
{f} mümkün olmak
may
{f} ebilmek
may
{f} abilmek
may
{f} olası olmak
may
bilmek

Belki bilmek istemiyorum. - Maybe I don't want to know.

Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler. - The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.

may
yardımcı f. (might) -ebilmek, -meli, -malı (İzin/olanak/olasılık belirtir.): May I have a drink of water? Bana bir bardak su verir misin? He
may
Mayıs

Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi. - According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.

Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar. - They arrived in Osaka at the beginning of May.

may
akdiken çiçekleri
may
(olasılık belirtir) -ebilmek
may
(izin belirtir) -ebilmek
may
(dilek belirtir) --ir inşallah
Englisch - Englisch
may

But many times we give way to passions we may resist and will not.