Sana bir iş teklif etmek istiyorum.
 - I'd like to offer you a job.
O, polise para teklif etmek nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı.
 - He was jailed for offering money to the police.
Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu.
 - Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.
Bu okul İngilizce, Fransızca ve İspanyolca kursları sunmaktadır.
 - This school offers English, French and Spanish courses.
Tom herhangi bir açıklama sunmadı.
 - Tom didn't offer any explanation.
İstenen fiyattan% 30 daha düşük teklif ettim.
 - I offered 30% less than the asking price.
Mağaza yakında kapanıyor ve her şeyi yarı fiyata sunuyor.
 - The store is closing soon and is offering everything at half price.