Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
O bize bir aperatif hazırladı.
- She fixed us a snack.
Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu.
- Salted pretzels were the favourite snack of the kids.
Öğünler arasında abur cubur yememelisin.
- You shouldn't eat snacks between meals.
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Bir yabancı ile otel odasını paylaşmak zorunda kaldı.
- He had to share the hotel room with a stranger.
O, atıştırma alışkanlığı kazandı.
- He acquired the habit of snacking.
Doktor bana daha az yüksek kalorili atıştırmalıklar yememi söyledi.
- The doctor told me to eat fewer high-calorie snacks.
Öğün aralarında atıştırmaktan nasıl uzak duruyorsun?
- How do you avoid snacking between meals?
Öğünler arasında atıştırmak kötü bir alışkanlıktır.
- Snacking between meals is a bad habit.
Okuldan sonra çocukların bir ara öğünü var.
- Children have a snack after school.
Öğünler arasında atıştırmak kötü bir alışkanlıktır.
- Snacking between meals is a bad habit.
Atıştırabileceğim bir şeyimiz var mı?
- Do we have anything I can snack on?
... share with us your thoughts? ...
... now. That means that MRIs, space-ships, and air-traffic control systems share the information ...