That politician is an old fox.
- O siyasetçi eski bir tilki.
We set a trap to catch a fox.
- Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
They hunted deer and foxes.
- Onlar geyikler ve tilkiler avladılar.
Did you know that foxes live on this mountain?
- Bu dağda tilkilerin yaşadığını biliyor muydun?