Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
- By chance, I found a hot spring.
Sık gidilmeyen kaplıcaları severim.
- I like hot springs off the beaten track.
Mary ile bir kaplıcaya gittim.
- I went to a spa with Mary.
Bu kaplıcanın açık hava kaplıcası harika.
- The outdoor spa at this hot-spring is wonderful.
Biftek ve kırmızı şarap iyi bir kombinasyon yapar.
- Steak and red wine make a good combination.
Caz füzyon rock ve cazın bir kombinasyonudur.
- Jazz fusion is a combination of rock and jazz.