Eski arkadaşının fişini çekerken, herkes ölür dedi genellikle nükteci doktor.
 - Everybody dies, said the usually witty doctor as he pulled the plug on his old friend.
Tom her zaman nükte yapıyor.
 - Tom is always making witty remarks.
O kitabı yazan kişi hem mizah hem de ince espriye sahiptir, değil mi?
 - The person who wrote that book is possessed of both humour and wit, isn't he?
İnce espri konuşmaya lezzet verir.
 - Wit gives zest to conversation.
Eğer yabancı bir dili iyi öğrenmek istiyorsanız, o dili bir yerli ile mümkün olduğunca sık konuşmalısınız.
 - If you want to learn a foreign language well, you should speak that language with native speakers as often as you can.
Doktor Tom'a acıyla birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda kalacağını söyledi.
 - The doctor told Tom he'd just have to learn to live with the pain.
O farkında olmadan Tom'un arka kapısında sızdım.
 - I just snuck in Tom's back door without him noticing.
Herhangi birimiz bunun farkında olmadan yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!
 - Any one of us could suffer from malnutrition without being aware of it!
Yani benim fikrimin nesi var?
 - So what's wrong with my idea?
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
 - So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Bazı normlarla ilgili temel bir anlayış olmadan, iletişim mümkün değildir.
 - Without a basic understanding of certain norms, communication is impossible.
İyi bir espri anlayışı zor dönemlerle başa çıkmana yardımcı olacaktır.
 - A good sense of humor will help you deal with hard times.
Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.
 - Tom knows better than to fight with you.
Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir.
 - Who lives without folly is not so wise as he thinks.
Ortalama zekada birisi bunu anlayabilir.
 - A person with average intelligence would understand that.
Doğa ona zeka ve güzellik vermiş.
 - Nature endowed her with wit and beauty.
Ben senin ince zekana sahip değilim.
 - I don't have your wit.