the mother of your father or mother

listen to the pronunciation of the mother of your father or mother
Englisch - Türkisch

Definition von the mother of your father or mother im Englisch Türkisch wörterbuch

grandma
nine

Noel için nineme bir gömlek vereceğim. - I'll give grandma a shirt for Christmas.

grandmother
{i} anneanne

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim. - I visit my grandmother twice a week.

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu. - My grandmother's death was a big shock.

gran
nine

Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur. - Tom speaks French to his grandparents.

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

gran
büyükanne

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir. - Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.

grandma
büyük anne

Büyük annem çok yaşlandı. - My grandma has gotten very old.

Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti. - Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.

grandma
büyükanne

Kırmızı şemsiye ona büyükannesini hatırlattı. - The red umbrella reminded her of her grandma.

Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor. - My grandma texts faster than you.

gran
i., k.dili. nine, büyükanne
gran
(Tıp) Tane, tanecik anlamına önek
gran
(isim) nine
grandma
i., k.dili. nine, büyükanne
grandma
{i} babaanne

Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı. - My grandma stooped down and picked up a needle and thread.

Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi. - My grandma bent over to pick up a needle and thread.

grandma
{i} anneanne

Anneannemin bir ikizi var. - My grandma has a twin.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor. - My grandmother goes for a walk in the evening.

Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu. - It's been a long time since I visited my grandmother.

grandmother
{i} nine

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim. - Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.

Englisch - Englisch
granny
gran
grandmother
grannie
grandma
The mother of one's father or mother
grandmother
the mother of your father or mother

    Silbentrennung

    the moth·er of your Fa·ther or moth·er

    Türkische aussprache

    dhi mʌdhır ıv yôr fädhır ır mʌdhır

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈməᴛʜər əv ˈyôr ˈfäᴛʜər ər ˈməᴛʜər/ /ðiː ˈmʌðɜr əv ˈjɔːr ˈfɑːðɜr ɜr ˈmʌðɜr/
Favoriten