the focus of a number of rays or lines is the point at which they meet

Englisch - Türkisch

Definition von the focus of a number of rays or lines is the point at which they meet im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

focus

{f} odaklamak

focus

{i} odak noktası

Odak noktasını kaybetmeyelim. - Let's not lose focus.

Gelecek ayın konusunun odak noktası küresel ısınmanın etkileri olacak. - The focus of next month's issue will be the effects of global warming.

focus

{i} odak

Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım. - I tried to focus my attention on reading.

Görüntü odak dışında. - The image is out of focus.

focus

(Tıp) Odak, mihrak, foküs: Işınların bir mercekten geçtikten sonra toplandıkları nokta

focus

foküs

focus

(Politika, Siyaset) bir noktaya toplanmak

focus

(isim) odak, odak noktası, dikkati toplayan şey

focus

odaklama

Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım. - I tried to focus my attention on reading.

focus

fokus

focus

odak ayarı yapmak

focus

ayar etmek

focus

merkez çekit

focus

ilgi merkezi

focus

odağı ayar etmek

focus

{ç} --es (fo'kısız)/fo.ci (fo'say)

focus

(fiil) odaklamak, bir noktada toplamak, odağı ayarlamak

focus

bir noktaya getirmek

focus

belirli bir noktayı iyi görebilmek için göz veya aleti ayar etme

focus

{f} bir noktada toplamak

focus

dikkatini toplamak

Englisch - Englisch

Definition von the focus of a number of rays or lines is the point at which they meet im Englisch Englisch wörterbuch

focus

Silbentrennung

the fo·cus of a num·ber of rays or lines I·s the point at which they meet

Türkische aussprache

dhi fōkıs ıv ı nʌmbır ıv reyz ır laynz îz dhi poynt ät hwîç dhey mit

Aussprache

/ᴛʜē ˈfōkəs əv ə ˈnəmbər əv ˈrāz ər ˈlīnz əz ᴛʜē ˈpoint ˈat ˈhwəʧ ˈᴛʜā ˈmēt/ /ðiː ˈfoʊkəs əv ə ˈnʌmbɜr əv ˈreɪz ɜr ˈlaɪnz ɪz ðiː ˈpɔɪnt ˈæt ˈhwɪʧ ˈðeɪ ˈmiːt/