O, kaşlarını kırıştırdı.
- She wrinkled her brows.
Tom hoşnutsuzmuş gibi kaşını çattı.
- Tom wrinkled his brow like he was displeased.
Kaşını kaldırarak onaylamadığını gösterdi.
- He showed his disapproval by raising an eyebrow.
Onların hiç sakalları, saçı ve kaşları yoktu.
- They had no beards, no hair and no eyebrows.