the act of one who rules; ruled lines

listen to the pronunciation of the act of one who rules; ruled lines
Englisch - Türkisch

Definition von the act of one who rules; ruled lines im Englisch Türkisch wörterbuch

ruling
{s} geçerli
ruling
en başta gelen
ruling
(Sigorta,Ticaret) özelge
ruling
(Kanun) iktidardaki
ruling
yargı kararı
ruling
yöneterek
ruling
resmi karar
ruling
yargı

Karısının ikinci kuzeni Yahudi yargı meclisinin üyesiydi. - His wife's second cousin was a member of the Jewish ruling council.

ruling
en güçlü
the act of
eyleminin
ruling
{s} egemen

Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez. - The ruling class will not surrender its power.

ruling
{i} idare
ruling
{s} belli başlı
ruling
{i} mahkeme kararı
ruling
(Avrupa Birliği) hüküm, karar
ruling
rule çiz/hüküm ver/yönet
ruling
{i} hüküm
ruling
cetvelle çizilmiş çizgi
ruling
{s} başlıca
ruling
{i} cetvelle çizme
Englisch - Englisch
ruling
the act of one who rules; ruled lines
Favoriten