Englisch - Türkisch
Definition von that has been breathed out im Englisch Türkisch wörterbuch
- expired
- ekspire edilen
- expired
- (Bilgisayar) sona ermiş
- expired
- (Bilgisayar) süresi doldu
ID kartımın süresi doldu, ne yapmalıyım?
-My ID card has expired, what should I do?
Tom'un pasaportunun süresi doldu.
-Tom's passport has expired.
- expired
- (Denizbilim) solunmuş
- expired
- (Bilgisayar) süresi geçmiş
- expired
- süresi dolmuş
O süresi dolmuş süt içti.
-She drank the expired milk.
Tom'un kütüphane kartının süresi dolmuş.
-Tom's library card is expired.
- expired
- {f} sona er
Sözleşme pazartesi günü sona erdi.
-The contract expired on Monday.
Onların sözleşmesi 20 Ekimde sona erdi.
-Their contract expired on October 20th.
- expired
- nefes ver
- expired
- {f} nefes ver: adj.ekspire edilen
- expired
- geçerliliği kalkmış
- expired
- süresi bitmiş
- expired
- (Biyoloji) v.nefes ver: adj.ekspire edilen
- expired
- {f} sona er: adj.sona
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von that has been breathed out im Englisch Englisch wörterbuch
- expired
that has been breathed out
Türkische aussprache
dhıt hız bın bridhd autAussprache
/ᴛʜət həz bən ˈbrēᴛʜd ˈout/ /ðət həz bən ˈbriːðd ˈaʊt/
Resimler
Historie
Favoriten