streitlustig

listen to the pronunciation of streitlustig
Deutsch - Türkisch
münakaşacı
Englisch - Türkisch

Definition von streitlustig im Englisch Türkisch wörterbuch

aggressive
kavgacı
aggressive
{s} agresif

O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil. - He is not aggressive enough to succeed in business.

Bu örümcek inanılmaz derecede agresif. - This spider is incredibly aggressive.

aggressive
{s} saldırgan

Tom bazen çok saldırgandır ve tartışmaları başlatmayı sever. - Tom sometimes is very aggressive and likes to start arguments.

Tom saldırgan görünüyor. - Tom seems aggressive.

aggressive
(Askeri) TECAVÜZ
aggressive
saldırıcı
aggressive
tecavüzkar
aggressive
kemirici
aggressive
didişken
aggressive
çamur
aggressive
atılgan

Daha atılgan olmaya çalıştım. - I tried to be more aggressive.

aggressive
girişken

Biz sadece girişken olmak zorundayız. - We just have to be aggressive.

Girişken bir eylem planına ihtiyacımız var. - We need an aggressive plan of action.

aggressive
agresiv
aggressively
saldırganca
aggressive
{s} saldırı ile ilgili
Deutsch - Englisch
pugnacious
gungho
belligerently
aggressively
combative
belligerent
gung-ho
aggressive