Gelenek Çin kökenlidir.
 - The custom originated in China.
Ateşin kökeni bilinmemektedir.
 - The origin of the fire is unknown.
Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder.
 - The fishmonger guarantees the origin and freshness of his products.
Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
 - I have French nationality but Vietnamese origins.
Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.
 - When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.
Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım.
 - I was hired originally to do another job.
Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi.
 - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.
Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder.
 - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.
Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
 - What do you think of the original plan?
O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.
 - He is studying the origin of jazz in America.
Bu söylentiler nereden kaynaklandı?
 - Where did such rumors originate?
Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.
 - I must know where these quotations originate.
Ateşin kökeni bilinmemektedir.
 - The origin of the fire is unknown.
Gelenek Çin kökenlidir.
 - The custom originated in China.
Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır.
 - This land was expropriated from its original owner decades ago.
Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.
 - Felicja's mother is a Polish of Romanian origin.