We anticipated where the enemy would attack.
- Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
Do you know where George bought his tennis racket?
- George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
How do you know this?
- Bunu nereden biliyorsun?
How did you know we were here?
- Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
I must know where these quotations originate.
- Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.
Where did such rumors originate?
- Bu söylentiler nereden kaynaklandı?
From where do you know him?
- Sen onu nereden biliyorsun?
I know that he knows her, but I don't know from where.
- Onun onu tanıdığını biliyorum, ama nereden olduğunu bilmiyorum.
Do you know where your dad went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Where is the railroad station?
- Demiryolu istasyonu nerede?
What part of Australia do you come from?
- Avusturalya'nın neresindensin?
What part of Australia are you from?
- Avustralya'nın neresindensin?