Englisch - Türkisch
Definition von small lake; pool, small body of water im Englisch Türkisch wörterbuch
- pond
- gölcük
- pond
- {i} gölet
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
-She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Gölet üç metre derinliğindedir.
-The pond is 3 meters deep.
- pond
- pond lily nilüfer çiçeği
- pond
- pondlethavuzcuk
- pond
- göl süseni
- pond
- yapay göl
- pond
- (Çevre) küçük su birikintisi
- pond
- havuzcuk
- pond
- pond life gölde yaşayan hayvancıklar
- pond
- okyanus
- pond
- havuz
Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
-There are a lot of trees around the pond.
Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ.
-The pond is too shallow for swimming.
- pond
- pondweedsu
- pond
- gölek
- pond
- (İnşaat) havuz, göl
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von small lake; pool, small body of water im Englisch Englisch wörterbuch
- {i} pond
small lake; pool, small body of water
Silbentrennung
small lake; pool, small bo·dy of wa·terAussprache
Resimler
Historie
Favoriten