O güzel kuş her gün ötmekten başka bir şey yapmadı.
- That pretty bird did nothing but sing day after day.
Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
- Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
Yumi'nin hobisi popüler şarkılar söylemek.
- Yumi's hobby is singing popular songs.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
- Suddenly, my mother started singing.
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
- The girls came singing toward the crowd.
Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
I really want to sing in the school choir. said Vera.
... tedious rational battle to improve the efficiency everything I'll sing it dried ...
... go on stage the next day I can barely sing. ...