Englisch - Türkisch
Definition von simple past tense and past participle of provoke im Englisch Türkisch wörterbuch
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- provoked
- {f} kışkırt
O ona vurmak için kışkırtıldı.
-He was provoked into hitting her.
Saldırı tüm bu gereksiz hakaretler tarafından kışkırtıldı.
-The aggression was provoked by all those gratuitous insults.
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- provoked
- kışkırtılan
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von simple past tense and past participle of provoke im Englisch Englisch wörterbuch
- provoked
simple past tense and past participle of provoke
Silbentrennung
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of pro·vokeAussprache
Resimler
Favoriten