simple past tense and past participle of plan

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of plan
Englisch - Türkisch

Definition von simple past tense and past participle of plan im Englisch Türkisch wörterbuch

planned
{s} planlı

Sami o gün ayrılmayı planlıyordu. - Sami planned to leave that day.

Kotava planlı bir dildir. - Kotava is a planned language.

planned
{s} planlanmış

Onun hapishaneden kaçışı iyi planlanmıştı. - His escape from prison was well planned.

Çok özel planlanmış bir şeyim var. - I have something very special planned.

simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
planned
{f} planla

Tom'un o proje üzerinde çok fazla zaman harcamayı planladığından şüpheliyim. - I doubt that Tom planned to spend so much time on that project.

Tom iş için sadece bir ya da iki gün Boston'da kalmayı planlamıştı. - Tom had only planned to stay in Boston for just a day or two.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
planned
{s} tasarlanmış
Englisch - Englisch
planned