simple past tense and past participle of fry

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of fry
Englisch - Türkisch

Definition von simple past tense and past participle of fry im Englisch Türkisch wörterbuch

fried
argo sarhoş
fried
{s} yağda kızarmış
fried
{s} kızartılmış

Kızartılmış tavuğun bir çatalla mı yoksa parmaklarınızla mı yenilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? - Do you think fried chicken should be eaten with a fork or with your fingers?

Domuz doğranmış ve kızartılmış. - The pork is diced and fried.

fried
yağda pişirilmiş
fried
kavurma
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
fried
kızarmış

Biraz kızarmış et yedik. - We ate some fried meat.

Kızarmış balığı sevmem. - I don't like fried fish.

fried
{f} kızar

Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor. - Fried food does not agree with me.

Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının. - Avoid fried foods for a while.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
fried
{s} sarhoş
Englisch - Englisch
fried