We love each other, but we don't make love anymore.
- Biz birbirimizi seviyoruz ancak artık sevişmiyoruz.
To make love is the world's most delicious thing.
- Sevişmek dünyanın en lezzetli şeyidir.
I love living with you.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
I have a friend who loves me.
- Beni seven bir arkadaşım var.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
Ken's father loved Ken all the more because he was his only son.
- Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.
There is more pleasure in loving than in being loved.
- Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.