sehr fleißig

listen to the pronunciation of sehr fleißig
Englisch - Türkisch

Definition von sehr fleißig im Englisch Türkisch wörterbuch

hardworking
{s} çalışkan

Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor. - The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.

Tom Bill'den daha çalışkan değil. - Tom is no more hardworking than Bill is.

hardworking
çok çalışkan

Tom çok çalışkan bir öğrencidir. - Tom is a very hardworking student.

Tom çok çalışkan değil. - Tom isn't very hardworking.

hard-working
çok çalışkan

Çinliler çok çalışkan bir halktır. - The Chinese are a hard-working people.

Mary çok çalışkan bir kadın. - Mary is a very hard-working woman.

hard-working
Çalışkan, azimli
hard-working
Çalışkan

Bush çalışkan bir ekip kurdu. - Bush put together a hard-working team.

Çinliler çok çalışkan bir halktır. - The Chinese are a hard-working people.

hardworking
{s} gayretli
hardworking
{s} hamarat
hardworking
{s} çok çalışan
hardworking
{s} ateş gibi
Deutsch - Englisch
hard-working
hardworking