Tom ona ikinci el araba satın almamasını önerdi.
- Tom advised him not to buy the secondhand car.
Asla ikinci el bir elbise satın almam.
- I will never buy clothes secondhand.
Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü.
- The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.
Onun fikrini dolaylı olarak araştırmaya başladım.
- I tried to investigate his opinion indirectly.
secondhand-smoke inhalation.