Tom ünlü bir aktrisle evlidir.
- Tom ist mit einer berühmten Schauspielerin verheiratet.
Aktris olmak istiyorum.
- Ich möchte Schauspielerin werden.
Charlie Chaplin bir oyuncudur.
- Charlie Chaplin is an actor.
O şarkı bana ünlü bir sinema oyuncusunu hatırlatır.
- That song reminds me of a famous movie actor.
O, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığını kazandı.
- She won an Oscar nomination for best supporting actress.
Asla bir kadın oyuncu olmayacaksın.
- You'll never be an actress.
Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.
- Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.
Leonardo DiCaprio, Hayalet filminde Hugh Glass rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında Oscar kazandı.
- Leonardo DiCaprio won the Oscar for best actor for his role as Hugh Glass in The Revenant.
Brad Pitt bir aktördür.
- Brad Pitt is an actor.
O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.
- She had a picture taken with an actor.
Benim için sürpriz oldu, o çok güzel bir aktrisle evlendi.
- To my surprise, he got married to a very beautiful actress.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
That actress is as beautiful as ever.
- Diese Schauspielerin ist schön wie immer.
The actress always wears expensive jewels.
- Die Schauspielerin trägt immer teure Juwelen.