I'm sorry, sir, but these are reserved seats.
He was a quiet, reserved person.
He is capable of keeping a secret when he wants to.
- O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
She can never keep a secret.
- O, asla sır saklayamaz.
Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him.
- Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
The boy hid behind the door.
- Çocuk, kapının arkasına saklandı.
Tom was hiding behind the door.
- Tom kapının arkasında saklanıyordu.
Tom was hiding in the mountains.
- Tom dağlarda saklanıyordu.
I have nothing to hide.
- Saklayacak bir şeyim yok.
Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
- Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
Sami stashed the marijuana in a motel room.
- Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.
Tom ate all the food I had stashed.
- Tom sakladığım bütün yemeği yedi.