süß

listen to the pronunciation of süß
Deutsch - Türkisch
sevimli {sıfat}
tatlı tatlı
tatlı şey
şekerli
süss
{zü: s} tatlı; şirin
süss
tatlı
süss
şekerleme
Englisch - Türkisch

Definition von süß im Englisch Türkisch wörterbuch

cute
{s} sevimli

Robin uyurken çok sevimli görünüyor. - Robin looks very cute when he's sleeping.

O sevimli bebek onların aşkının meyvesidir. - That cute baby is the fruit of their love.

cute
{s} şirin

O kız güzelden çok şirin. - That girl is more cute than beautiful.

Şirin olduğunu biliyorum. - I know that she is cute.

darling
cicim
cute
dili cana yakın
cute
{s} cici
cute
{s} zeki

O çok sevimli ve o gerçekten zekidir. - He's very cute and he's really smart.

cute
{s} kurnaz
darling
(isim) sevgili, can, sevgilim, nonoş (Argo)
cute
cilveli
darling
{s} çekici
cute
açıkgöz
cute
hoş

Makyajsızken bile çok hoş. - Even without makeup, she's very cute.

Sen de oldukça hoşsun. - You're pretty cute too.

darling
tatlı

Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı? - Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?

Benim tatlı sevgilim, seni o kadar çok özledim ki. - My sweet darling, I miss you so much.

cute
{s} akıllı

Tom gerçekten akıllı ve aynı zamanda sevimli sayılır. - Tom is really smart and also kind of cute.

cute
çok şeker