rocket larkspur

listen to the pronunciation of rocket larkspur
Englisch - Türkisch

Definition von rocket larkspur im Englisch Türkisch wörterbuch

rocket
jülyen
rocket
fırlamak
rocket
(düzey/miktar/vb.) hızla ve aniden artmak
rocket
{f} fırla

Bu gece bir Ay roketi fırlatılmış olacak. - A moon rocket will be launched tonight.

Roketler bir fırlatma rampasından ateşlendi. - The rockets were fired from a launching pad.

rocket
füze

Füze teknolojisi, İkinci Dünya Savaşı sırasında gelişti. - Rocket technology improved during World War Two.

rocket
havaya doğru dik uçmak
rocket
{i} papara
rocket
{i} roket, füze
rocket
havai fişek füzesi
rocket
(isim) roket, füze, havai fişek, azar, papara, roka
rocket
{f} roket ile göndermek
rocket
i., bot. roka, Eruca sativa
rocket
roket,v.fırla: n.roket
rocket
(Askeri) ROKET: Uçuş sırasında yönü ve yolu kontrol edilemeyen, kendinden itmeli bir araç
rocket
Eruca sativa
rocket
roket atmak
rocket
hızla ve aniden artmak
rocket
{f} füze fırlatmak
rocket
hızlı ve dikine uçmak
Englisch - Englisch
commonly cultivated larkspur of southern Europe having unbranched spikelike racemes of blue or sometimes purplish or pinkish flowers; sometime placed in genus Delphinium
rocket
rocket larkspur

    Silbentrennung

    rock·et lark·spur

    Türkische aussprache

    räkıt lärkspır

    Aussprache

    /ˈräkət ˈlärkˌspər/ /ˈrɑːkət ˈlɑːrkˌspɜr/
Favoriten