O başkalarının dinsel inançlarına karşı hoşgörülüdür.
- He is tolerant in religious belief of others.
Dinsel inancımı yitirdim.
- I've lost my religious faith.
Tom çok dindar gibi gözükmüyor.
- Tom doesn't appear to be very religious.
İnkalar dindar insanlardı.
- The Inca were religious people.
Leyla'nın derin dinsel inançları vardı.
- Layla had deep religious convictions.
Ateizm dinî bir inanç değildir.
- Atheism isn't a religious belief.
O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
- That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
The Inca were a religious people.
- Die Inka waren ein religiöses Volk.
The Inca were religious people.
- Die Inka waren ein religiöses Volk.