Englisch - Türkisch
Definition von ready to work with another person or in a team; ready to cooperate im Englisch Türkisch wörterbuch
- cooperative
- kooperatif
Tom, Mary'nin kooperatif olacağını düşündü.
-Tom thought Mary would be cooperative.
Kooperatif olmak istedim.
-I wanted to be cooperative.
- cooperative
- yardım sever
- cooperative
- müşterek
- cooperative
- işbirlikçi
Tom son derece işbirlikçiydi.
-Tom has been extremely cooperative.
Tom çok işbirlikçiydi.
-Tom has been very cooperative.
- cooperative
- (Ticaret) işbirliği ile
- cooperative
- (Ticaret) koperatif
- cooperative
- elbirliğiyle yapılan
- cooperative
- yardımsever
Sami çok yardımseverdi.
-Sami was very cooperative.
Tom yardımsever değildi.
-Tom wasn't cooperative.
- cooperative
- yardımcı
Tom son derece yardımcı oldu.
-Tom was very cooperative.
Tom yardımcı olmayacak.
-Tom won't be cooperative.
- cooperative
- {s} işbirliği yapan
- cooperative
- {s} işbirliği yapmak isteyen
- cooperative
- {s} ortak, müşterek
- cooperative
- [adj] işbirliğine ait
- cooperative
- {s} işbirliği
Dan polisle işbirliği yaptı.
-Dan was cooperative with the police.
Fadıl polisle çok işbirliği içinde gibi görünüyordu.
-Fadil seemed to be very cooperative with police.
- cooperative
- {s} yardıma hazır
Onlar yardıma hazırdılar.
-They were cooperative.
- cooperative
- (isim) kooperatif
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von ready to work with another person or in a team; ready to cooperate im Englisch Englisch wörterbuch
- cooperative
ready to work with another person or in a team; ready to cooperate
Silbentrennung
rea·dy to work with an·oth·er per·son or in a team; rea·dy to co·op·er·ateAussprache
Resimler
Favoriten