puppy.

listen to the pronunciation of puppy.
Englisch - Türkisch
yavru köpek

Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı. - Tom bought Mary a puppy.

Tom Noel için bir yavru köpek aldı. - Tom got a puppy for Christmas.

köpek yavru

Bir köpek yavrusu ile oynamak çok eğlenceli. - It is great fun to play with a puppy.

Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın. - And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.

{i} züppe
züppe genç
{i} kurt yavrusu
köpek ve köpekbalığı yavrusu
puppy love hissi ve çocuksu aşk
{i} delikanlı
enik

Bu, şimdiye kadar gördüğüm en sevimli enik. - This is the cutest puppy I've ever seen.

köpek yavrusu

Bizim annemiz bize bir köpek yavrusu satın aldı. - Our mother bought us a puppy.

Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın. - And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.

(argo) Kadın göğsü

She's got such puppies!.