public, favoring one's own people

listen to the pronunciation of public, favoring one's own people
Englisch - Türkisch

Definition von public, favoring one's own people im Englisch Türkisch wörterbuch

national
{s} milli

İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı. - Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.

Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim. - I have French nationality but Vietnamese origins.

national
{s} ulusal

Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor. - The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.

national
{i} vatandaş

O bir İngiliz vatandaşıydı. - She was a British national.

Çifte vatandaşlığı seçtim. - I chose dual nationality.

national
ulusçuluk
national
uyruk

Onlar Güney Afrika uyruklular. - They are of South African nationality.

national
{i} yurttaş
Englisch - Englisch
{a} national
public, favoring one's own people
Favoriten