present participle of to visit

listen to the pronunciation of present participle of to visit
Englisch - Türkisch

Definition von present participle of to visit im Englisch Türkisch wörterbuch

visiting
{s} ziyaret

Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum. - I remember Fred visiting Kyoto with his mother.

Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam. - I don't like visiting big cities.

visiting
{s} ziyaret eden

Ziyaret eden yazarın onuruna bir parti düzenlendi. - A party was held in honor of the visiting writer.

visiting
(Spor) deplasmana gitmek
visiting
{f} ziyaret et

Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam. - I don't like visiting big cities.

Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor. - Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.

visiting
visiting pr
visiting
visiting book yapılmış veya yapılacak ziyaretlerin yazıldığı defter
visiting
visiting nurse gezer hastabakıcı
visiting
visiting day kabul günü
visiting
{s} konuk olan
visiting
visiting card kartvizit
visiting
resmi ziyarette bulunan kimse
Englisch - Englisch
visiting