The steak was cooked to perfection.
- Biftek mükemmel pişirilmişti.
We need a carrot, a beet, and broccoli. They need to be raw, not cooked.
- Bir havuç, bir pancar ve bir brokoliye ihtiyacımız var. Onlar çiğ olmalı, pişirilmiş değil.
Mother is busy cooking the dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
My mother is busy cooking dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
She is quite ignorant of cooking.
- O, yemek pişirmede oldukça bilgisizdir.
Mother is busy cooking the dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
Tom told Mary that the cake she baked tasted good.
- Tom Mary'ye pişirdiği kekin tadının iyi olduğunu söyledi.
Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
The two boys cooked their meal between them.
- İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
- Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.