Englisch - Türkisch
Definition von person who works in a skilled occupation, specialist im Englisch Türkisch wörterbuch
- professional
- profesyonel
Sen bir profesyonelsin, ama ben bir amatörüm.
-You are a professional, but I am an amateur.
Sen oldukça bir profesyonel gibi gitar çalıyorsun, değil mi?
-You play the guitar quite like a professional, don't you?
- professional
- mesleki
Ben mesleki hayatta, kişisel duyguların bir kenara konulması gerektiğini biliyorum.
-I know that in professional life,personal feelings should be put aside.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
-This very interesting test reveals your professional personality.
- professional
- fenni
- professional
- (Bilgisayar) meslekle ilgili
- professional
- {s} meslek
Mesleki kariyeri mahvoldu.
-His professional career was bankrupt.
Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
-I always wanted to be a professional singer.
- professional
- meslekçe
- professional
- {s} kararlı
- professional
- {i} para için yapan kimse
- professional
- iş için
- professional
- {s} mesleğe ait, mesleki
- professional
- {i} mütehassıs
- professional
- profesyonel kimse
- professional
- {s} meslekten yetişme
- professional
- {i} meslekten yetişme kimse
- professional
- {i} fikir işçisi
- professional
- ustalıklı
- professional
- {s} para için yapan
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von person who works in a skilled occupation, specialist im Englisch Englisch wörterbuch
- {i} professional
person who works in a skilled occupation, specialist
Silbentrennung
per·son who works in a skilled occupation, spe·cial·istAussprache
Resimler
Favoriten