penetrating, infiltrating; spreading, extending; permeating, suffusing

listen to the pronunciation of penetrating, infiltrating; spreading, extending; permeating, suffusing
Englisch - Türkisch

Definition von penetrating, infiltrating; spreading, extending; permeating, suffusing im Englisch Türkisch wörterbuch

pervasive
{s} nüfuz eden
pervasive
{s} her tarafa yayılan
pervasive
{s} sinen
pervasive
her yeri kaplayan
pervasive
yayılmış
pervasive
kaplayarak
pervasive
{s} her zaman hissedilen
pervasive
şümullu
pervasive
nüfuz ve istila eden
pervasive
şümullü olarak
pervasive
pervasivelyyayılarak
pervasive
yayılmış kaplayan
pervasive
{s} yaygın

Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar. - Cares and worries were pervasive in her mind.

O tür düşünme yaygındır. - That kind of thinking is pervasive.

Englisch - Englisch
{s} pervasive
penetrating, infiltrating; spreading, extending; permeating, suffusing
Favoriten