Türkisch - Englisch
Definition von pembeleştirme im Türkisch Englisch wörterbuch
- pembe
- pink
Who is the woman dressed in pink?
-Pembe giyinmiş kadın kimdir?
We all laughed at his pink tuxedo.
-Hepimiz onun pembe smokinine güldük.
- pembe
- rose pink
- pembe
- rose
She looks at the world through rose-colored glasses.
-Hayata pembe gözlüklerle bakıyor.
Pink and rose are similar colors.
-Pembe ve gül benzer renklerdir.
- pembe
- rose-coloured
- pembe
- rose colour
- pembe
- rose-colored
She looks at the world through rose-colored glasses.
-Hayata pembe gözlüklerle bakıyor.
- pembe
- rose-pink
- pembe
- ruddy
- pembeleştirmek
- (Gıda) saute
- pembe
- rose colored
- pembe
- purple
The color is purple rather than pink.
-Renk pembeden daha çok mor.
The color is purple rather than pink.
-Renk pembeden ziyade mordur.
- pembe
- rose color
- pembe
- rosy
- pembe
- garnet
- pembe
- rose coloured [Brit.]
- pembe
- rhodo
- pembe
- carnation
The tall man wore a pink carnation in his lapel.
-Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
- pembe
- (renk) roseate
- pembe
- roseate
- pembe
- rose coloured
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von pembeleştirme im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Pembeleştirmek işi
- pembe
- Bu renkte olan
- pembe
- Beyazla biraz kırmızının karışmasından oluşan açık renk
- pembeleştirmek
- Pembe bir duruma getirmek
Relevante Übersetzungen
pembeleştirme
Silbentrennung
pem·be·leş·tir·meResimler
Historie
Favoriten