Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor.
 - This global company follows generally accepted accounting principles.
Sigara içmenin zararlı olduğu iddiası kabul edildi.
 - The argument that smoking is injurious has become accepted.
Bu konuyla ilgili rican kabul edildi.
 - Your request of this matter has been accepted.
Onun davetini kabul ettim.
 - I accepted her invitation.
Ben, makaleyi bir seyahat dergisi tarafından kabul ettirdim.
 - I had the article accepted by a travel magazine.